Peri bacaları nın Oluşumu
KAPADOKYA'NIN KONUMU
Roma İmparatoru Augustus zamanında Antik Dönem
yazarlarından Strabon Kapadokya Bölgesi'nin
sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray,
doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına
kadar uzanan geniş bir bölge olarak belirtir. Bu günkü
Kapadokya Bölgesi Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri
ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar bir alan
olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Göreme,
Avanos, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve
çevresinden ibarettir.
VOLKANLARIN PATLAMASI VE JEOLOJİK
OLUŞUM
Kaya yapısı:
Kapadokya Bölgesi'ndeki Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ jeolojik
devirlerde aktif birer volkandı. Bu volkanla birlikte diğer çok sayıdaki
volkanların püskürmeleri Üst Miyosen'de ( 10 milyon yıl önce)
başlayıp, holosen'e (Günümüze) kadar sürmüştür. Neojen gölleri
altındaki yanardağlardan çıkan lavlar, platoda, göller ve akarsular
üzerinde 100-150m. kalınlığında farklı sertlikte tüf tabakasını
oluşturmuştur. Bu tabakanın bünyesinde tüften başka tüffit,
ignimbirit tüf, lahar, volkan külü, kil, kumtaşı, marn aglomera
ve bazalt gibi jeolojik kayaçlar bulunmaktadır. Ana volkanlardan
püsküren maddelerle şekillenen plato, şiddeti daha az küçük
volkanların püskürmeleriyle sürekli değişime uğramıştır. Üst
Pliosen'den başlayarak başta Kızılırmak olmak üzere akarsu
ve göllerin bu tüf tabakasını aşındırmaları nedeniyle bölge
bugünkü halini almıştır.
Peri bacaları nasıl oluştu:
Vadi yamaçlarından inen sel suşarının ve
rüzgarın, tüflerden oluşan yapıyı
aşındırmasıyla "Peribacası" adı verilen
ilginç oluşumlar ortaya çıkmıştır.
Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol
bulması, sert kayaların çatlamasına ve
kopmasına neden olmuştur. Alt kısımlarda
bulunan ve daha kolay aşınan malzemenin
derin bir şekilde oyulması ile yamaç
gerilemiş, böylece üsy kısımlarda yer alan
şapka ile aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır.. Bu durum, peri bacalarının
oluşumunda, rüzgar etkisinden çok yagmur sularının yüzeydeki akışının daha önemli oldugunu
ortaya koymaktadır. Yağmur sularının bu denli etkili ve güçlü yüzey akıntısı olarak gelismesine
ise en önemli etken bitki örtüsünün azlıgı ve tüflerin geçirimsiz olmasıdır.
Daha çok Paşabağı civarında bulunan şapkalı peribacaları konik gövdeli olup, tepe kısımlarında
bir kaya bloku bulunmaktadır. Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden oluşmuş kayaçtan; şapka
kısmı ise lahar ve ignimbirit gibi sert kayaçlardan oluşmaktadır. Yani şapkayı oluşturan kaya türü,
gövdeyi oluşturan kaya topluluğuna oranla daha dayanıklıdır. Bu peribacasının oluşumu için ilk
koşuldur. Şapkadaki kayanın direncine bağlı olarak, peribacaları uzun veya kısa ömürlü olmaktadır.
Ayrıca şapka kaya, zayıf tüfün erozyonunu geciktirerek peri bacalarının yüksekligini kontrol eder.
Peri bacalarının çapları ise 1 m ile 15 m arasında değişmektedir. Çatlak aralığının 1 m'den küçük
olması veya 15 m'den büyük olması durumunda ise peri bacası gelişimi gözlenmemektedir.
Kapadokya Bölgesi'nde erozyonun oluşturduğu peribacası tipleri; şapkalı, konili, mantar biçimli,
sütunlu ve sivri kayalardır. Peribacaları en yoğun şekilde Avanos - Uçhisar - Ürgüp üçgeni arasında
kalan vadilerde, Ürgüp Şahinefendi arasındaki bölgede Nevşehir Çat kasabası civarında, Kayseri
Soğanlı vadisinde ve Aksaray Selime köyü civarında bulunmaktadır. Peribacalarının dışında vadi
yamaçlarında yağmur sularının oluşturduğu ilginç kıvrımlar bölgeye ayrı bir özellik katmaktadır.
Bazı yamaçlarda görülen renk armonisi lav tabakalarının ısı farkından dolayıdır. Bu oluşumlar
Uçhisar, Çavuşin, Güllüdere, Göreme, Meskendir, Ortahisar Kızılçukur ve Pancarlı vadilerinde
gözlenir.
Yukarıdaki resim adeta peribacaları müzesi olarak nitelendirilen Avanos'un Paşabağı mevkiinden
çekilmiştir. Peribacalarının oluşumu ndan olgunlaşıp bozulmasına kadar bütün evreler görülmektedir.